Ne zaman “Eurovision’u en çok önemseyen ülke biziz”
cümlesini duysam çok sinirlenirim. Haklı yanlarımı da diğer ülkelerin
yaptıkları Eurovision tadında geçen ulusal finalleri seyrederek de anlayabilirsiniz. Eurovision’u
önemsiyoruz elbet ama nasıl önemsiyoruz ona bir bakmak gerek.
Bizim ülkede yapılan
bir işe iyi mi kötü mü diye bakılmadan direk yerme moduna geçiliyor. ‘Yiğidi
öldür ama hakkını da yeme’ cümlesini ya anlamıyoruz ya da artık lügatta yok. Bu
yazının çıkma nedeniyse dün geceki Norveç Ulusal Finali olan MGP’de geçen
senenin Eurovision Norveç temsilci Tooji’nin sahne alması. Tooji geçen sene tam
da bu zamanlar MGP’de yarışmayı birinci bitirip ülkesini temsil etme hakkı kazanmıştı.
Seçildiği günden beri bütün fanların gözdesi olmuştu. Norveçliler ve bütün
Avrupa ona bayılıyordu ki sebebi de gerçekten MGP’de harika bir performans
göstermesiydi ve bu yüzden Norveçlilerin ondan beklentileri çok büyüktü. Bakü’de
ise işler bozulmaya başladı. Kendi yarı finalini geçti ama son sırada çıkarak
zar zor geçti. Bununla birlikte finalde sonuncu oldu.
Şimdi şöyle bir düşünün bu olayı bizim sanatçılarımızdan
biri yaşasa Türkiye’ye döndüğünde hatta daha dönmeden neler duyar neler yaşardı? Pekala bunu geçtim
en azından Yüksek Sadakat’in neler yaşadığını ne tepkiler aldığını düşünün.
Eğer önemsemek derken iyi derece alamayan sanatçıyı yermek onu yeteneksiz
bulmaktan ve aldığımız sonucu gurur yapmaktan bahsediyorsak evet bu anlamda
Eurovision’u en çok önemseyen ülkeyiz. Peki
Tooji neler yaşadı? Kimse onun yeteneğininde kusur bulmadı, kimse ona artık o
yokmuş gibi davranmadı. Aksine programlara katıldı, Junior Eurovision için
yapılan ülke finalini sundu v.s derken
bu akşam tekrar MGP sahnesine çıktı. Üstelik ülkesine sonunculuk getirdiği
şarkısının yeni versiyonuyla performans sergiledi ve ayakta alkış aldı. Tooji
sadece bir örnek ve neredeyse her ülke sanatçılarına bu yönde davranıyor.
Anlatmak istediğim Avrupa çapında yapılan en büyük
organizasyonlarından biri olan Eurovision yılda yalnızca 3 geceden ibaret ve
ortaya çıkma sebebi de ‘Eğlenmek’. Kim kime ne oy vermiş, kim ne sonuç almış
tartışıp gurur meselesine getirileceğine yalnızca eğlenmeye odaklanılsa yarışma
amacına ulaşacak. Aslında yarışma amacında ama onu huzursuz yapan biz
Türkleriz.
Yarışma’da politika yok mu? Var. Bunun en çok ekmeğini yiyen
de Türkiye. İskandinav ülkeleri, Sovyet
ülkeleri, Balkan ülkeleri sürekli birbirine oy veriyorsa ne olmuş? Yarışmada
tek bir birinci var ve o sıfatı da hep hak eden alıyor. Kimse çıkıp da diyemez
ki bu ülke kendi komşularından dolayı birinci oldu. Alt tarafı 3,4 ülkenin puan
vermesiyle birinci olunur mu?
Söylediklerim size bir şey ifade etmiyorsa ve tam aksini
düşünüyorsanız bu demektir ki Eurovision sizin için çok önemsiz, gereksiz bir şey. Bu
durumda sineye çekilin. İzlemek zorunda
olmadığınız gibi yorum yapmak gibi bir sorumluluğunuz da yok.
Tooji'nin geçen yıl sonuncu olmasını benim de aklım almadı; şarkısı o kadar güzeldi ki! Türkiye'de tabii ki Eurovision önemsenmiyor. Çok büyük çoğunluk sadece Türkiye'nin şarkısını biliyor; puanlamanın sonlarına doğru açıyorlar ya da sonucu anında internetten ya da ertesi gün gazetelerden öğreniyorlar; bir de kazandıktan sonra birincinin şarkısı biliniyor. Bunun dışında diğer şarkılar hakkında kimsenin bir fikri yok. Bunda TRT'nin de hatası var. Eurovision şarkılarını tanıtamıyor; gündüz kuşağında TRT Müzik'le olmaz bu; yarışmadan dört akşam öncesinden başlanarak şarkıların klipleri TRT 1'de 21.00'de yayınlanmalı. TRT yarışma heyecanını yaratamıyor; kimse kimin kazanacağına dair tahmin yürütemiyor. Sadece yarışma gecesi şarkıları dinlemekle tahmin yapılmaz; önceden şarkıları bilmeyen, yarışma gecesi hepsini birbirine karışırır; ayrıca favorisi olmadığından oturup izlemez bile. TRT ayrıca yarışmadan sonraki günlerde yine TRT 1'de ilk ona girenleri yeniden yayınlamalı.
YanıtlaSilKaç kere sordum; müzik marketlerde hala Eurovision cd ve dvd'si yok?! TRT, isteyen internetten şarkıları izlesin, orada var, dememeli; o zaman fanlar dışında kimse izlemez. Ayrıca puanlamaya baktığımızda pekala da bir Akdeniz ülkesinin, bir Kuzey ülkesine yüksek puan verdiğini, ya da bir eski doğu bloku ülkesinin başka bir eski doğu bloku ülkesine puan vermediğini de görüyoruz. Tamam, blok oylar yok değil ama yüzde elli jüri sistemiyle hiç olmazsa biraz da olsa bunun önüne geçilebiliyor. Şimdiki puanlama sistemi bence en doğru puanlama sistemidir.